24 Temmuz 2011 Pazar

delibozuğun intihar mektubu...

Canım babacım. Evvela mahsus selam eder ellerinizden öperim. bana kızıcaksınız biliyorum. Neyse ki siz bana hiddetlenirken ben çoook uzaklarda olucam. Baba… Niye sizinle hiç yakın olamadık bilmiyorum. Hep korktum sizden. Siz sanki beni bi sevemediniz mi ne? Kısmet tabii. Lisedeyken buna çok üzülüyordum. Tanıdığım bütün kızlar babalarına aşıktı… Ben diildim. Niye? Belki de sorun bendedir…

Annem… gidişimi babamın Paristen getirdiği ayakkabılar gibi düşün. Hani vardı ya. Mavi, topuklu. Öyle. Sıkmıştı ayağımı, yara yapmıştı… Tereddütsüz kaldırıp atmıştım o şahane şeyleri. İşte benim için hayat tam da o mavi topuklu ayakkabılar gibi bi hal aldı. Fena vuruyor… Tabii buradan rahatlıkla benim bu dünyaya bir iki numara büyük geldiğim sonucuna da varabiliriz. Ve fakat ben haddimi bilirim. Sen beni böyle terbiye ettin. Bak yüzünü kara çıkarmıyorum…

Canım abim. Ben sanki hayatta en çok seni sevdim. Çevreye verdiğim hayalkırıklığı için özür dilerim…

Canım arkadaşım. O vefasız… Neresinden ölmüş diye sorucaktır sana. Rüyalarından dersin. Rüyalarından ölmüş ilk…