24 Temmuz 2011 Pazar

içli babanın şiiri

Çöl masalıdır ayrılık çocuğum.
kuma karışır, yol olur ayrılanlar çöle.
Kervanlar geçer heybeleri kahırla yüklü kervanlar,
Tepinir dururlar yüreklerinin hemen üstünde.
Aşk kocamaaaan eksilmektir çocuğum…
sen bunu upuzuuun trenler gibi düşün. trenler kadar
büüüsbüyük bir eksilmek.
Gırtlağında İbrahim’in bıçağıyla yaşar sevdalılar.
 -ama sen korkma, melekler var.
Ağrır birden, geri teper çocukluktan kalma yaralar.
 -bak senin dizlerinde, benim kalbimde aynı yara var.
 Tutamaz ayrılanlar hayatın rengarenk uçurtmasından. 
-ama sen sıkı tut. bırakma sevincin pamuk ipliğinin ucundan.

Aşk şu kadaaar ölmektir çocuğum.
-sen bunu gökyüzü gibi düşün. minareler, kuleler gibi, koooskocaman.
 Yekparedir insan, sevmezden evvel. tamdır,  eksilmemiştir henüz.
 -sen bunu çarşıdan aldığın nar gibi düşün. bir tane.
  eve gelince hani, bin tane.
Tane tane. gez göz arpacık ve tetik. ve parça parça…
O tekerlemedeki nara döner ayrılanların yüreği.
 -kan kırmızısı dökülmüş… Üstelik ömrü saçılmış.
Senin pencerene konan mini mini bir kuştur aşk, çocuğum.
-al yine de içeri. ama üşüme! ve sonra unutma,
Usul usul sızar sevdaya düşerken, ayrılığın da zehri. 
-sen bunu aynı anda bir havuzu dolduran iki ayrı musluk gibi düşün. yok. kapatma gözlerinin vanasını… Bırak yağsın bulutlar, izin ver fırtınaya…
Neredeymiş çocuğum, hanimiş Nuh?.. bak, asıl şimdi başlayan tufana!