24 Temmuz 2011 Pazar

bi ihtimal daha var...

Belki başka türlü olsaydık seninle, başka bir takvimde karşılaşsaydık mesela… Başka bir iklimde açsaydık gözlerimizi birbirine… Başka bir masalda alsaydı dudaklarım bu emanet yangını dudaklarından…

ikimizin de ismi aşk ihtimaliydi. …aşk ihtilaliydi. Oysa bu ikibinonbir İstanbul’un da sen ve ben, yasaklanmış kitaplar gibi terk ediliyoruz tüm ihtimallerden…

O ihtimallerin kökünü kurutmalı diyorum. Alınyazımızı birleştiren bütün parşömenler yakılmalı, adımızın yan yana anıldığı o anlar…
o anlar darağacında sallandırılmalı.

hangi deniz… Hangi gökyüzü… Hangi martılar ve hangi İstanbul’sa bizi birbirimize getiren şimdi mahkum edilmeli hep gün batımına. Kara bir eylül gibi…