29 Haziran 2012 Cuma

ruh tamircisi: 20 mg paxil


dün, böyle saçlarımdan tutup kendimi, duvara vura vura kafamı ezmek istiyordum. asla böyle bişiy yapmadım tabii ki. deli manyak gibi o ne öyle. ama sürekli olarak bu resim geliyordu gözümün önüne. böyle tutuyosun ensene dökülen saçlarından, yolarcasına, vuruyosun kafanı duvarlara çat çat çat, ezilene kadar aralıksız. sonra düşündüm, şimdi bunu bir başkası yapsa, olabilir,  yani biri gelicek tutucak kafanı, vurucak duvara. ölürsün öyle ama adı cinayet olur. bi insan kafasını sistematik bi şekilde duvara çarpmak suretiyle intihar edebilir mi? uzun ve ağrılı bir süreç ya böylesi. düşünsene abidin, kafanı onbeş yirmi kere vurmuşsun vurmuşsun, muhtemelen o an bilinç bulanıyordur. işte burdan sonra devam edip etmeme kısmı? yani hala devam edebilicek cesarete sahip midir bunu yapabilen insan?ya o ruhsal acının yerini fiziksel acı alır da pes edersen? işin matematiği diyorum, önemli yani. bi de şunu düşündüm, böyle bi niyeti olan kişi asla sarhoş olmamalı. gram alkol almamalı ki, o görkemli eylem içkinin gölgesi altında kalmasın. bi de beynimiz keşke biraz estetik bi organımız olsaydı. malum, duvarda kalıntıları olucak. off zor işler abidincim.

tabii kafayı yerken, insan dibini iyice sıyırmalı. nimet. günah. afrika'daki açları düşün şekerim. haha şaka yapıyorum lan. halay çekicem zaten birazdan. hiç bilmem, hiç de sevmem. amaaan ne önemi var.

http://www.youtube.com/watch?v=OtXsbEbB2NI

uyunmuyor, uyutmuyor

bizim bu insanca üzgünlüğümüz dillere destan demiş şair...
öyle...
yarın paxile başlama zamanı...

http://www.youtube.com/watch?v=twuD9_DPCoU

28 Haziran 2012 Perşembe

sen bilirsin olsun bu şiirin adı…


Soluğumu tutmuş gibi tutuyorsam da onu içimde
Bu hala sevdiğim anlamına gelmez kirpi.
Ama tıpkı merhem kullanmayışımın,
Yaralarımın olmadığı anlamına gelmeyeceği gibi.

Sen şimdi ister sev, ister terk et beni
Ben seni derdime derman yapmadım inan ki
Yeni bir dert, yeni bir bela sarabilirdim seninle başıma
Gitmek istiyorsan, nasıl kal diyebilirim sana kirpi?

Önemli not;
zamanı durdurmak istediği yerdedir mültecinin vatanı
Göğsünü vatan saymam boşuna değildi kirpi.

http://www.youtube.com/watch?v=kX4-OMWCdCc

27 Haziran 2012 Çarşamba

yasyabancı

hiçbir tüfeğe gelmeyen bir serçe, sen.
ucu kendine kıvrılmış bir hançer, ben.

***

seviyordum.
hep uzaklardaki
en uzaklardaki bir ufkun fotoğrafına bakmak halinde
seviyordum seni.
sökülürdüm her defasında yeniden,
şakağıma dayardım da gözlerini
gök kalbimden bir dua çağırırdı
ben hep seni yalvarırdım.

belki beni duydu tanrı...
ama hiç anlamadı...

                                            (tanrı beni anlamadı diyorum
                                             melekler uyuyor mu?
                                             ama sizin maaşınızı ben ödüyorum vergilerimle)

bir gece, çalışmadığım yerlerden yaraladın beni.
kolumu, kanadımı, omurgamı kırdın.

kaçırıp gözlerini nasıl da gittin içimden;
kalbimden, damarlarımdan ve bileklerimden
son gidişindir bu...
zamana mıh salmış yokluksundur.


fünyeli bir yarayı etkisiz hale getirmeye çalışmak gibidir,
bugün seninle iki yabancı olmak...

şimdi gök yine kalbimden bir dua çağırıyor
ben omurgamı yalvarıyorum
ve melekler uyuyor
tanrı beni hiç anlamıyor...

http://www.youtube.com/watch?v=NPLjgd4euEs

seninle ne zaman uyusam hep bi şarkıya dönüşüyor rüyalarım

gecenin yağmuru geçmişken üzerimizden, başkalarının hayali olmadan gözlerimizde bakabilmişken birbirimize ve zamanı durdurmak istemişken tam da o an'da, anladım ki benim vatanım senin göğsündür, baş koyduğum...

http://www.youtube.com/watch?v=jy-4pGTneWk

26 Haziran 2012 Salı

fakyea yazar olucam, sarışın olucam, uyumlu olucam ben

Dün gece uyumadım, abidin. Uyuyamadım doğru dürüst. Imığa koyim neymiş yazar olucakmışım. Hahhayt! Sartre mikteşem kitaplar yazmış. Şahsi peygamberlerimden biri üstelik. Ne geliyo aklına “sağtıı” diyince. Bakire kızları becermekten hoşlanan bi sapık.  Strindberg? anneciğiyle ilgili değişik fantezileri var zannımca... Genet? Hırsız! Marks diyince? Çok zengin bi ailenin bira göbekli çocuğu… Dostoyevski? Kumarbaz evet. Anarşizmin babalarından Kropotkin? Ekmeğin Fethi hani... Prensmiş lan adam. Yuh… Shakespeare’in de ibne olduğuna dair söylentiler bi bitmedi… örnekleri sıralasam burdan köye yol olur. bu adamların yazdıkları pek az kişinin skinde!

günün birinde yazar olursam ezkaza, beni ne diye anıcaklar acaba? domuzun tekiymiş lan? pipisiz karı?.. patavatsız amcık?.. otçul kaltak?.. anarşik maymun?.. ne yazdığım kimsenin umrunda diil, olmuycak... herkes meşrebi kadar anlıycak beni. ve ben anlattıklarımdan diil, onların anladığından sorumlu tutulucam üstelik. ne saçmaymışsınız lan!

ayrıca bu nescafe ıce ziyadesiyle bok bi içecekmiş. bok dedim de saçımdaki lacivertler de bok rengine döndü. açım ama canım bişiy istemiyor, karpuz çiş getirici bi yiyecektir. hayır sıcaklardan bahsedip de hiç ona anlam yüklemiycem, klimaymış fanmış burnumu tıkıyor, alerjimi azdırıyor. gerizekalı kumrulara da küstüm. ha, senin haberin yok abidin. camın önüne iki kumru yuva yapmıştı. ferhat ile şirin koymuştum isimlerini. yumurtanın adı da merhamet'ti. geçen sabah ferhat, yumurtayı gagalayıp kırmış. konuşmuyorum artık onlarla. zaten konuşamıyodum, kumruca bilmiyorum ben ama şimdi hiç yüz vermiyorum. geliyolar, konuyolar bakıyolar filan. cık. büyük küstüm kumrulara... basıp gitsem diyorum her akşam, hava serinlediğinde. ertesi gün vazgeçiyorum. saplandım sanki bu şehre. çok üşeniyorum gitmelere... ay sonunda implant takılcak dişime. yine genel anestezi amına goyim. akşam kirpiyle rakı içcez, nasıl gözümde büyüyor duş al, giyin çık... revizyon var, yapmıcam yeniden yazıcam. senaryo sikmek diyorum ben buna, pek tahrik edici geliyo bana...

öyle işte. bu aralar çok zorum ben kendime, abidin.

http://www.youtube.com/watch?v=jySfU10IQu4

"derin bir ah çektim içim yandı"

Ah be edip abi. olaydın, anlataydım sana kanatlarımı nasıl soyunduğumu. ben böyle nasıl da inanmaya hevesliyken, artık uzak bile olamadığımızı... Ah be edip abim, iki gözüm hasret bir uzaklık ölçüsü diil artık... Ben bunu bir gün, kafam çok güzeldi o gün. Allah babaya bizzat... bak ben kendim bizzat söyledim Allah babaya! dedim ki ona. tövbestağfurullah allahım ama bana benim kanımı içirecekseydin madem, suyu niçin yarattın?.. Cevap veremedi edip abi. Cevap veremedi... Ben o gün bunun üzerine daha da bi, ama nasıl... daha da bi sarhoş oldum. ki henüz, üzüm yaradılmamıştı...

edip abi? kökünden sökülmüş bir ağaç... kökünden sökülmüş bir çiçek, böyle mi hissediyor? hangi bulut geçerse geçsin göğünden, yeşeremeyeceği bilgisiyle nasıl başediyor onlar? nasıl aldanmıyorlar diyorum edip abi buluta, yağmuruna?..

hala inanmaya hevesliyken bir yalana, tuhaf şey onu duyamamak...  

artık uzak bile diiliz edip abi... bitmişiz ki hem nasıl...

http://www.youtube.com/watch?v=xLvF4Oo4Js4

23 Haziran 2012 Cumartesi

ben bugün bunu öğrendim...


İyi şeyler kendiliğinden olur diyor Oğuz Atay, aynen alıntılıyorum asla yayınlamayacağım “Kendiliğinden” isimli bir şiirimde.

kafamın içinde bu müzikle, sokağa çıkmalı...


21 Haziran 2012 Perşembe

çakma sufi, çakma okur yazar, çakma ahmet kaya'cı geliyoo gaçılın gaçılın

elif şafak, iskender pala okuyup, twitter ve facebooktan mevlana, şems profillerinin takipçisi olunca, retweet yapınca sufi oluyonuz ya, tasavvuf ehli filan ilan ediyosunuz ya kendinizi, gri hücrelerinizin her birine bacağımı sokmak istiyorum ben sizin. hatta sirk ayısıymışcasına siz, kafamı ağzınıza da sokasım var. mal maymunları.

elif şafak ve iskender pala okumanıza bişiy diyemem. beni ilgilendirmez. Elif şafak hakkında tek kelime dahi etmiycem, kadına zati yüklenen yüklenene. iskender pala'nın ne olduğunu cümle alem biliyor. az bi bakın, gazete okuyun, kimmiş neciymiş bi araştırın. kaldı ki bu adamın tutup da od, katre-i matem gibi roman zırvalarının yerine divan edebiyatı araştırmalarını okusanız, kemik gelişiminize, ne biliyim sindirim sisteminize filan faydası olur. ben size okumayın demiyorum. hobi olarak yine okuyun ama inanın bana içerik önemli. bestseller okuyup, kişisel gelişim, çekim yasası, moda olduğu üzre mevlana-şems hakkında yazılmış romancıkları okuyarak (yiyosa fihimafih'i, mesnevi'yi okuyun, makalat'ı okuyun) "çok okuyan" vasfına ulaşmış sayılmazsınız. o yüzden otçu balat bebesi gibi bi de "okuyom ben yea" reklamı yapmayın ağzınızı burnunuzu kırdırmayın.

"varlığınla kıymetini bilmeyeni, yokluğunla terbiye et" hz mevlana! olm bak git! olm bak git! olm bak git, sübyansın, git! laaaağğğn dangoz. sence mevleviliğe uygun bi laf mıdır bu? Hee? ipnenin evladının biri, bi aforizma sıçıyo. başka bi ipnanın evladı da altına mevlana yazıyo. Sonra çakmalar da alıp, mevlana diye paylaşıyor... hele cemal süreya, edip cansever, che, john lennon, bob marley imzasıyla yayılan sikik aforizmalarınız var ki, yemin ederim çileden çıkıyorum. hatta hangi hıyar yapmış bilmiyorum, benim birkaç en aptal, en gamyon arkası yazımı c. süreya ismiyle paylaşıyor. ayıp ayıp. üstada ayıp. ben o sikik lafa sahip çıkamayacak kadar utanırken üstelik. malsınız lan.

internet iyi güzel hoş. koskocaman bir derya. bu deryada doğru bilgiye ulaşmak gerçekten de çok zor. herşey iç içe girmiş durumda. yarın öbür gün, komünist manifestoyu, doğu perinçek'in, tutunamayanları emrah serbes'in yazdığını filan sanan bir nesil çıkarsa ortaya şaşırmam. ah bi de olric'li paylaşımlar var ki, akıllara zarar. Ulan hepiniz tutunamayanları okuduysanız, ben daha bişey bilmiyorum şu hayatta.

bi kaç kişi var. benim de onlara dalasım var. sırf bu yüzden. gerçi gözlerinin üzerinde kaş mı var senin diye de dalabilirim ama tutmuş bana "ayyy mevlaaaağğnaaa" yapıyolar. sanki bi tarkan'dan ne biliyim bi kenan imirzalıoğlundan bahsedercesine. (tamam, gel ne olursan ol yine gel'e aykırı benim bu tavrım farkındayım) "çok okurum ben" yapıyolar bi de utanmadan, ağızlarını yüzlerini ovalayasım, kafalarını duvara sürtesim, beyinlerini pekmez gibi akıtasım geliyor.

bu çakma sufilere zaten gıcığım. bugün benim için bardağı taşıran son damla proust'a da el atmış olmaları. proust ne alaka lan. proust ne alaka!!! herşeyi tüketim malzemesine dönüştürün amına goyim. hiç mi kutsalınız yok lan sizin. ben sizin ananızı bacınızı yiyo muyum?..

Şuna karşı diilim. herşey anlatılsın, herşey konuşulsun. insanlar bu sayede okusun öğrensin. hatırla sevgili'yle nasıl ki gençlerin elinde turan feyzioğlu kitapları dolaştı. deniz'i, mahir'i tanımaya çalıştı insanlar. evet bir pazar oluşturdu ama bir farkındalık da yarattı. bunu inkar edemeyiz. doğru kişilerden, doğru alıntılar belki bilmiyorum işin sırrını. ama çerez olacak yazarlar, şairler, düşünürler diil yahu bu adamlar...  

bu çılgınlığa "üff snane be slkk" diyen olursa da ünlü ünsüz uyumu demem, alfabenin 29 harfinden türlü kombinasyonlar yapıp, bi tarafından sokar bi tarafından çıkarırım.

hee bu arada. magazin gazetecileri derneği, ahmet kaya özel ödülü vermiş. üstümü başımı parçalıycam valla. lan ne yavşak, ne sümük, ne jöle kıvamında adamlarsınız lan. omurgasız mikroplar! siz yemediniz mi lan ahmet abinin başını.  hee?

önümüzdeki yıl, sırf bu ödül kategorisinde yarışabilmek için bişiy yapıcam. oraya gidicem. ve götünüze sokun bu ödülü diycem. yapıcam bunu evet. unutturmaya çalışıyorsunuz ama biz unutturmuycaz. yavvvvvşaaaklaaaağğğğgggrrr

megedeye gidelim yaaar, ödülleri alalııım yar, içeeek içeek ölümüne içeeek degemeye düşeeek yaaar;
http://www.youtube.com/watch?v=cG5cFVcaSII



19 Haziran 2012 Salı

orospu çocuğu yavşak sikiklerin evrensel tarihi

hayatınızda bu tiplerden en az bir tane varsa, türlü oyun, ikiyüzlülük ve yalanlarını anlayabilicek kadar da uzun bir zaman geçirmişseniz onlarla; topluma, sizden sonraki nesillere karşı sorumluluğunuzdur "orospu çocuğu yavşak sikiklerin evrensel tarihi" adında bir kitap yazmak, belgesel çekmek. benim şaşkınlık ve öfkeden beynim kulaklarımdan aktığından yazamıyorum. hala idrak edemiyorum onları. bu konuda yeter tecrübeye sahip olduğumu sansam da, o bilgiye vakıf diilim. öyle ya, raconu, kuralına göre oynamayı daha doğrusu böyle boklar gibi olmanın ne demek olduğunu bilmek gerekir. ben bilmiyorum ama size bu amcık beyinliler hakkında yapacağınız çalışmalar için isim/başlık önerebilirim.
şöyle mesela;

asla güvenilmemesi gereken bir amınoğlunun psikolojisi
kalbini beynini siktiğimin götü/nereden türedi bunlar, nasıl böyle oldular, nasıl yaşarlar
şerefsizler hakkında kısa bir film
bir bokunbokunu nasıl tanırsınız?
yalancı, yavşak, ikiyüzlü, politik, çıkarcı bir sikikle baş etme yolları
bu orrrrrrrrrospu çocuğunu intihara teşvik etmek caiz midir hocam?
Görüldüğü yerde Allah'a havale edilmesi gerekenler
Fotoğraflarını her yere asıp deşifre edilmesi gereken insanımcık modelleri
bi ölün lan siz

biliyosanız bize bu tipleri anlatın, sakınalım kendimizi. ama bunu yapın, rica ederim yapın. yapmazsanız vebalim boynunuza atkı olsun...

edit: çok canım yandı, küfürle ifade edebiliyorum kendimi. yemin ederim kelimeler kifayetsiz...

18 Haziran 2012 Pazartesi

ofsayt düdüğü sendin aşkım

bana bunlarla gelirsen, sana bunlarla gelirim vol1;

neemiş neemiş?.. "sevdim mi delikanlıca severim"miş.
-sevmediğin zamanlarda ibne takılıyon zağar:/

neemiş neemiş?.. "ofsaytı bilen kız buluyum, anında nikahı basıcam"mış...
-futbolu, sudokuyla karıştırıyon, hay allah:/

neemiş neemiş?.. "menemene ekmeğini banan kız evlenilecek kızdır, candır"mış...
-inan çok rahatladım. bacağını sokan da diyebilirdin:/

neemiş neemiş?.. "fifa oynayan kız, alıp evde beslemeliktir"miş...
-aFİFA jale ölmedi miydi:/

neemiş neemiş?.. "rakı içen kadını buldun mu bırakmayacaksın argadaş"mış...
-rakı içmesi, koala seviyo anlamına gelmez ama:/

neemiş neemiş?.. "kelle paça içen kız, gelinim olasıcadır"mış...
-hallahım?.. boşları alabilir miyiz lütfen, masa bi tenhalasın. bilhassa şu boş kulunu...

neemiş neemiş?.. "sar, hoş et beni"miş...
-senin adın mustafa. benim adım mustafa. bundan böyle senin adın kadrolu beklenti mustafa olsun:/

neemiş neemiş?.. "sert kadınları severim"miş...
-uçan tekme yedikten sonra, beyninde hasar olduysa demek ki...

tam senlik birini buldum darling. bizim eski maallede bi Osman abi var, saydığın kriterlerin hepsi onda mevcut, fazlası var hatta. diyorum ki seni onunla yapalım. pek yakışırsınız birbirinize. kaaveye filan gider, okeye dönersiniz birlikte. sarar bi hoş eder seni. yeah beybea

madafakaaaaaaaaaaa

http://www.youtube.com/watch?v=MEogSTKCgBE

13 Haziran 2012 Çarşamba

DUBLAJ TÜRKÇESİYLE ŞİİR DENEMESİ


Hepinize imrenerek bakıyorum, hepinize gıptayla
Nasıl devam edebiliyorsunuz yolunuza bunca hayal kırıklığıyla?
Ben mıh gibi çakıldığımı hissediyorum acının tam ortasına
Kıpırdayamıyorum…

Güçlü hissettiğim zamanlar oldu, kendime ve hüznüme yenilmediğim…
O zaman sanki yürüyormuş gibi yapabildim kendi yolumda
Sonra bir şey oldu hep,  bir şey.
Bir rüzgar, bir şarkı, bir rüya… ama hep birdenbire…
Dağıldım.

Ve işte o zaman ben mıhın başına çekiçle bir kez daha vurdular
Saplandım.

Bana önce kendini sevmeyi öğrenmelisin diyorlar.
Nasıl yapabilirim ki bunu?
Kendimden nefret ettiğim zamanlarım var benim. Çok!
İkiyüzlü, korkak ve yalancı olduğumu hissettiğim anlar.
Ben ne olduğumu biliyorum ve olduğum şeyden tiksiniyorum.
İnsan kendiyle ilgili yanıldığı zaman hayatta, güvenecek birilerini arıyor.
Ama ben sizi bu boktan ömrüme daima çare yapmış idim…
Yanıldım...

Biliyorum umutsuz vakayım ve her defasında daha da dibe çakılıyorum
Başımı ezen çekiç değil, bunca kıymığın içine gömülmek canımı yakan.
Kıymıklar sürekli batıyor, sürekli acıtıyorlar…
Kırılgan olduğumu daha önce söylemiş miydim? fakat artık ne önemi var...
Yine de haksızlık bu!
Bu kadar dibe gömülmüşken huzur…
Sadece birazcık huzurdu gerekli olan.
Kanıyorum…


http://www.youtube.com/watch?v=AYi6aVSLpQE


oha benzetmeye bak


Dedi ki bi arkadaşım daha doğrusu yazmış ki mektubunda; “seninle ilgili ne canlanıyor biliyor musun gözümde. Hastanede yürüyen hastalar vardır. Elinde serumunu taşır. Tekerlekli bir şeye asılıdır o serum. Zor yürür. Bir yandan da sen yanından geçerken yarı gülümser. Böyle yüzü de acır aynı zamanda. Seni aynı şekilde elinde serum yerine kalbinle görüyorum yavru. Serumla yürüyebiliyorsan ameliyattan çıktın, az biraz kalmış demektir”

bunu yazan arkadaşım muhtemelen bana güç vermesi, umut olması için yaptı bu benzetmeyi. Şu hayatta çok kere ameliyattan henüz çıkmış gibi, hapse atılmış gibi hissettiğim anlar oldu. Kalp kerizi teşhisi koydu melekler... ama dışarıdan böyle görünebileceğimi hiç düşünmemiştim. Canım sıkıldı ne yalan söyleyim. aslında içinde birazcık da olsa umut barındıran herşey canımı sıkıyor. eli serumlu hasta örneği gibi. o vakit serum iğnesini sökerek çıkarmalı damarlardan diyorum. çünkü umuda o kadar meyilliyim ki, onun içinde yönümü şaşırıyor, kayboluyorum. bu yüzden benim için bazı şeyler ya hep, ya hiç...

1 Haziran 2012 Cuma

süfer kürtaj protestosu olursun sen badem bıyıklı

reklam yıldızımız ayhan sefer üstün. insan hakları komisyonu başkanı. akp sakarya milletvekili. "tecavüzcü, kürtaj yaptıran kurbandan masumdur" demiş, tecavüz mağduru kadınların da doğurması gerektiğini savunarak. öyle bir evrim geçirmenizi dilerim ki, doğurganlığa sahip olasınız. eşeklerin, ayıların sistematik bir biçimde tecavüzüne uğrayasınız. ve doğurasınız. belki nesliniz böylelikle düzelir. siz doğurun, devlet bakar. valla lan!

gelelim protestomuza. tip bu;
bu fotonun üzerine kalıncana "zamanında alınsaydı böyle dangalak dangalak konuşmayacaktı" yazıyoruz, türkçe, ingilizce ve de arapça. şehrin her tarafına asıyoruz. devasa pankartlar yapıp kurumların çatısından aşağı sallıyoruz.

hayır bi de bosna örneğini veriyorlar ya utanmadan. bosna'da tecavüz, bir soykırım biçimi olarak uygulandı. tecavüz mağduru kadınlar, kendilerini canlı bomba olarak kullandı bebeği doğurmamak için. doğuranlar, bebeğini öldürecek kadar büyük travmalar yaşadı. doğan, yaşayan çocukların hepsi sırp tohumu damgasını, alınlarında taşıyorlar, kendi halkları tarafından dışlandılar... hakikaten akıl fikir tutulması yaşıyorum bu herifleri izledikçe. sizin anneniz, kız kardeşiniz, kızınız, eşiniz, sevdiğiniz yok mu?!. Nasıl bi insanlık, nasıl bi ahlak, nasıl bi bişiysiniz siz!

kürtaj yasaklansın tabi, kamu malıyım ben


Her türlü doğum kontrol yöntemini yok sayıp üreyeceğim ben. Tamam. Doğurmaktan ölünceye kadar doğuracağım. Üç çocuk diyordu tai-yeap. Onüç çocuk doğuracağım, en az… Beşe artırmış, onbeş veriyorum ben de. Katillerden, arsızlardan, sütü bozuklardan piçler peydahlayacağım. Benim gibi birinin üremesi pek hayra alamet olmayabilir. Ben çoğalıcam. Ve piçlerimle bir örgüt kuracağım. Adı “Türkiye İhtilalci Orospu Çocukları Hareketi” olucak. Anasının bacak arasından başını çıkarmadan evvel, orta parmağıyla hareket çeken bir yenidoğan resmi, amblemimiz olucak. Ve ilk eylemimiz de o saman kafalarınızı katlamadan, bi tarafınıza sokmak olucak.

Şimdiden esneklik kazanmaya bakın, kemikleriniz kırılabilir!

öyle güzelsiniz ki, kuş koysunlar yolunuza...





http://www.youtube.com/watch?v=yRhq-yO1KN8