10 Mayıs 2013 Cuma

offf bee ayşem off be

ondört yıl önce dün, sana sarılmış, öpmüştüm. ondört yıl önce dün, anneler günüydü. kocaman bir buket yapma kırmızı gül almıştım sana. goncagül... biraz dargındık birbirimize. biraz kırgın... misafir odasındaki koltukta nasıl oturduğumu hatırlıyorum. koltukların desenini, perdeliği, mermer sehpayı... orta boyu şu an sağımda. evimde.

ondört yıl önce dün sen beni... ben seni dünya gözüyle son kez... görmüştük birbirimizi. gerçi sen yoğun bakımdayken girmiştim ben yanına. on gün yattın orada ama hangi gün seni öyle uyurken ve melekleri kıskandıracak kadar güzelken ve o kadar beyazken gördüm, hatırlamıyorum günlerden neydi... uyuyordun ve beyazdın. bir bu aklımda. bir de dokunamayışım sana...

ben 62 yaşın çok genç bi yaş olduğunu sen gittikten sonra anladım. Ve 62nin en erken sayı olduğunu...

ben burada sen yokken sıklıkla sarhoş oluyorum. emanetlerini koruyup kolluyorum gücüm yettiğince. ama bazan bazıları canımı sıkıyor. o zaman umursamıyorum onları. öyle anlarda bana hak vereceğini bildiğim için rahatım. ama kızıyorsan bir işaret ver bileyim... yemin ederim yapmam. hiç kusur etmem.

hayatı ne kadar becerebildiğimi bilmiyorum. üstesinden gelebiliyor muyum, emin değilim. genel olarak sorun yok. seni özlüyorum bi. bir seni ve baronumu.

off be ayş'anım yılmazım. olsaydın... olsaydınız şurda fena mı olurdu... offf be... geçmez yara senin açtığın...

http://www.youtube.com/watch?v=70iwu5g80Q0