27 Mayıs 2012 Pazar

47. saat...

en son cuma sabahı uyumuştum. 3-4 saat... en az 12 saatim daha var kendi rekorumu kırmak için. tek öğün yemek. zaten uykusuzluk iştahsızlığı da beraberinde getiriyor. kola kahve tütün ve pharmaton dışında bişiy almıyorum. aralıksız yazıyorum. yarın evden çıkmak zorunda kalmazsam, devam edicem. bunun sonunu görmek istiyorum. biraz bacaklarım şişti. bir de boyun ağrısı var. az önce yazarken beynimin aslında uyuduğunu fark ettim. gözlerim açık, sanki otomatik pilotta gibi yazıyordum ve rüya gördüm o arada. köpeğimi gördüm. çok yüksek çok eski ve tapınak gibi bir bina vardı taştan. merdivenleri vardı. tavanı yoktu galiba. oradaydık köpeğim ve ben. konu neydi bilmiyorum...

sınırlarımı yokluyorum, zorluyorum. açıkçası gözlerim akıncaya, kalbim duruncaya kadar bunu yapabilmeyi istiyorum. en sona geldiğimde cümle ne olucak, deli gibi merak ediyorum. şu an yazdığım herşey çok sağlıklı ve akla uygun ilerliyor çünki. tanrı, bana sonuna kadar gidebilmem için izin ver. sadece fiziksel direnç istiyorum senden. insan hiç uyumadan neyi nasıl anlatır, tükenirken kalemin sahibi, yazı nasıl bir hal alır, neye dönüşür anlamama yardım et.