27 Aralık 2011 Salı

Giderken tutturduğunu sandığın ıslık, durmak üzere olan bir kalbin son arzusu olabilir. Yanıldın. Şu da var ki susmalısın artık, yoruldum...*

seninle olmamışlık hissi, bu canımı yakan sanıyordum. meğer dalından düşecek kadar olmuşum... ben artık cümle içinde bile kuramıyorum seni... yok ki telafisi yırtılan ipeğin.
kalbim azat etti seni, bağışladı... seni öldürdüğü yere beni gömdü sonra. yoktu başka telafisi "aşığım sana" demelerin.
ben beklemiyorum ama sen de gelme!
Biliyorum bi zaman sonra hem de az bi zaman sonra, senden bana hiç bişiy kalmıycak. Benim dönüp dönüp kendime yazdığım ve senin hiç haberdar olmadığın onbinlerce sözcük dışında. Olsun. Ne çıkar… Bana yeni cümleler kurmayı öğrettin, gizli özne nedir bildim mesela… Artık yüklemle de pek aram yok, senle olmamışlığımızı temsilen neticelendirmiyorum aşki hiç bi cümlemi… başka türlü bi acı ve gülme biçimi verdin bana! Eksik olma…

*eskilerden...