21 Ekim 2012 Pazar

yaşamak da denemez gerçi, bir hıçkırık

-çocukken sorduğumuz soruları hatırlıyor musun? Öhhö öhhö.
-ben kimim? neden burada dünyaya geldim?.. Yaprak neden kardeşim ve babam neden babam?
-ben hala cevapları arıyorum.
-vakit kaybı inan bana. bu hayat hiçbir zaman cehennemi aratmadı. öhhö öhhö.
- o zaman yaşamanın ne anlamı vardı?
-anlamı olduğunu kim söyledi?
-olmak zorundaydı. hala olmak zorunda. öhhö öhhö.  bugün acı çekiyor, nefret ediyor olabilirsin. kırgın, küskün... unutulmuş ve yalnız hissedebilirsin, umutsuz çaresiz olabilirsin. ama...
-öhhö öhö... bak işte cehennemi tasvir ediyorsun.
-cehenneme inanıyor musun?
-orada yaşıyorum. sen de öyle.
-o halde cennete de inanmak zorundasın.
-senin cennete inanman onu gerçek yapmaz.
-tam tersi senin inanman onu gerçek kılar.
-öhö... şiire ve masallara inanıyordum ben en çok, biliyorsun.
-bense yalnızca gördüklerime inandım. öhö öhhö.
-bana cenneti gördüğünü mü söylemeye çalışıyorsun?
-hayır. gördüklerimin umut verici olduğunu...
-polislerin ışığı o, umudun değil.
-yine de bütün bu olanların bir amacı olmalı. varlığımızın bir amacı... yaşadıklarımızı doğru okuyabilmemiz lazım.
-işaret mi arıyosun?
-görebiliyor musun?
-hayır ama bu hissi biliyorum. öhhö.
-nasıl?
-bişiy bekliyosun. bişiy umuyorsun hayatından. öhhö. herşey bir işaret, herşey bir belirtidir bekleyen insan için. hayret etmeye, inanmaya, yorumlamaya, hayal etmeye, aşık olmaya hazır kişi için. öhhö öhö. işaret ararsan bulursun. kanıtlamak istediğin herşeyi de doğrulayabilirsin buldukların sayesinde. ama aynı durum, tam tersini kanıtlamaya çalışan bir diğer işaret avcısı için de geçerlidir.
-öhhö öhhö. kendi adıma bardağın dolu tarafını görmeyi tercih ediyorum.
-tercih ediyorummuş. istesen de boş kısmını göremezsin zaten.
-iyiniyetim seni neden rahatsız ediyor?
-beni rahatsız eden iyiniyetin diil, iyiniyetli olmanın bir zeka yoksunluğu, bir kusur olduğunu görememen. ve hatta bunu bir meziyetmiş gibi taşıman.
-neden kalbimi kırmaya çalışıyorsun, benim yalnızca umuda ihtiyacım var.
-ölüyoruz ikimiz de. buradan çıkamıycaz. haksızlığa uğrayıp işsiz kalmanın, sigortan olmadığı için annenin ilacını yazdıramamanın, annenin ölümünün, gelip hastaneyi yakmanın hiçbir anlamı yok. bütün bunlar sana birşey öğretmek için yaşanmadı. şu yaşadığımız hiçbirşey daha güçlü daha iyi ya da daha kötü birer insan olabilmemiz için hayat dersi değil. bütün bunlar bir sınav değil. hem öyle olsa bile sınıfta kaldın. ama değil. boş yere...  öhhö öhhö. Abidin boş yere... Amına koduğumun herifinin egosu yüzünden bozuk para gibi harcandın!

abidin bunun üzerine şakağına dayadı silahını ve bastı tetiğe.